Bu kedi bir acayip, yaptığını görmelisiniz
Kısa ömürlü bir dergi olan The Fox’da editörlük yapan Sarah Charlesworth, yetmişlerin ortasında gelişen ▲ Joseph Kosuth’un Kavramsal sanatına ve Art & Language grubuna (bir kavramsal sanat akımı) ilgi duyuyordu. Charlesworth feminizmin etkisiyle kendi sanatını üretmeye yöneldi.
İlk yapıtları, kadınların medyadaki temsillerinin eleştirisinde Pop ve Kavramsal Sanat terimlerini uyarlıyordu (Charlesworth bu eleştiride, Kruger, Silvia Kolbowski ve diğerlerinin yanında saf tutmuştu). Charlesworth 1977’de hem Warhol’un hem de Dan Graham’ın ilk dönemini çağrıştırırcasına, gazete formatlarıyla oynayarak dizisel bir çalışma başlattı.
Derginin Eylül sayısı için International Herald Tribune gazetesinin baş sayfasının foto-kopyasını üretti, künye ve fotoğraflar dışında her şeyi bu kopyadan çıkardı. İlk bakışta, yaptığı çıkarma işlemi, keyfi bir montaj gibi görünse de, haberlerin patriarkal yapılanışını açığa vurmada başarılı odu; özellikle de devletin ağırlıklı olarak erkek yöneticiler tarafından temsil edildiğini alenileştiriyordu.
Charlesworth, aynı stratejiyi yine görünürdeki rastlantısallık ve örtük örüntü etkileriyle bazı başka Kuzey Amerika gazetelerine de uyguladı. Örneğin, gözden geçirilen 21 Nisan 1978 tarihli gazetelerin hepsinde aynı kişiye rastlanır: Kızıl Tugaylar tarafından kaçırılıp öldürülen İtalyan bakan Aldo Moro.
Burada, “destekleyici hazır-yapımı” basitçe bir araç olarak kullanan Charlesworth, egemen medyanın ilk önceliğini ifşa eder: Devlet otoritesinin korunması ve sürdürülmesi. Haberlere bu türden, Watergate sonrası “kuşkucu hermönetik” yaklaşımlar, yetmişler sonu ve seksenler başı politikalarındaki sapmalara verilen eleştirel bir tepkiydi.